Bir KNK Başarısı; Kürt Dil Bayramı / Şoreş Reşî

Bir KNK Başarısı; Kürt Dil Bayramı

 

 

Biz Kürtlerin ortak bayram ve anma günleri olması gerektiğinden daha az, bu durumun bir ulus için sakıncalı olduğunu ve acilen aşılması gerektiğini hiç düşündünüz mü? Sizi bilmem ama ben hergün kafa yoruyorum. Ve zor da olsa, aşılmasından başka çaremizin de olmadığını biliyorum. Bunun için, mevcut olan Newroz, Halepçe (anma) ve Kürt Dil Bayramı gibi ortak günlerden azami derecede faydalanılmalı, ufakta olsa, olabilinir ortak adımlarda ısrarcı olmak zorundayız. Ulusumuzun her bireyinin bunu bilince çıkararak duyarlı olması, ona göre hareket etmesi yaşamsal önemdedir. Bu konuda ortak bir akıl ve ruhun ortaya çıkması ile işlerin daha kolay olacağını ve başaracağımıza eminim. Ortak toplumsal aklın, bu konuda maalesef ayrıştırıcı bir rol oynayan siyasi partilerimize baskısı ile onların da üzerlerine düşeni yapacaklarına ve bazı noktalarda ulus adına parti propagandalarından taviz vereceklerine inanmak istiyorum.

Yoksa çok fazla olan rengi, dini, anma günü ve siyasi tarihi olan bizlerin, bunları çok katı bir şekilde ayrı kutlaması, ulus içinde parçalı bir izolasyonu da beraberinde getirmektedir. Bu tercih edilecek bir gelenek olmamalı. Özel günlerin, ayrı kahramanlık haftalarının, ölüm yıldönümlerinin ayrı kutlanılması ve bazı güçler tarafından bunların diğerine karşı bir gövde gösterisine dönüşmesi fazlası ile ayrıştırıcı… Bunun en açık örneğini siyasi partilerimizde görürüz; sanki bütün Kürt ulusu onların arkasında ve başkası yokmuş gibi yansıtmaları doğrusu ürkütücü; çeşitli din veya tarikatlarımızın kutlamaları da öyledir, sanki bütün Kürtler o inançta ve Kürdistan da tek bir din var. Kendi içimizde çok katı ve kapalı kümeler oluşturmamız fazlası ile rahatsız edici. Bütün bunların ve benzerlerinin ayrıştırıcı özellikleri ön plandadır; bu nedenle bunların biraz yontulması, katı sınırlarının gevşetilmesi, ulusal kazanın içine çekilmesi bir mecburiyettir.

Bunu aşmanın tek yolu da ulusal birliktir. Bu amaç ile 1999 yılında kurulan Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK)’nin tek çabası da bu birliği sağlamak, parçalılığı, renkleri, dinleri vs yi ulusal bir çerçeveye koyarak birleştirici özeliklerini öne çıkarmak ve hepsini beraber yoğurmaktır. KNK’nin bu konuda olağanüstü bir çaba harcadığını ve bayağı da bir yol aldığını biliyorum ama yüzyıllardır biriken problemlerin bir anda, sihirli bir değnek ile hemen çözülmesi de beklenmemelidir. KNK’nin yaptığı bu çabanın elle tutulan sonuçlarından bir tanesi Ulusal Dil Bayramı günlerinin ilan edilmesi oldu.

2009 yılındaki oturumda kabul edilen bir önerge ile 14-16 Mayıs günleri Dil Bayramı olarak ilan edildi. Bu günün seçilmesinin nedeni Hawar Dergisinin bu tarihte (1933) yayına başlamasıdır. Buna göre ilk gün, açıklamalar ve kutlama mesajları yayınlanacak. İkinci gün; bu konu ile ilgili seminer, konferans ve ilmi toplantılar yapılacak ve son gün de toplumsal kutlamalar yapılacak. Buna göre müzik şölenleri düzenlenecek, halaylar çekilecek ve çeşitli eğlenceler ile kutlamalar olacaktır. İşte ilan edilen bu Dil Bayramı o günden günümüze dek coşku ile kutlanmakta ve üzerimize farz edilen sınırları aşmış bulunmaktadır. Kürdistan ve Kürtlerin yaşadığı her coğrafyada o günlerde düzenlenen seminerler, şiir dinletileri, film, tiyatro vs gösterileri Kürtler için bir çekim noktası olmuştur. Özellikle de düzenlenen şiir etkinliklerinde bütün Kürt diyalektlerinin yan yana gelmesi ulusal bir tabloya örnek oluşturmaktadır. Bu Kürt dilinin aynı kazana konulmasını sağlamakta, diyalektler arası iletişim sağlamakta, kulaklar alışmakta ve Kürtlerin kalp ritimleri beraber atmaktadır. Diyalektler arasındaki sınırları kaldırma, ulusal kazana çekme, aynı duygu ve hedefte birleşmeyi KNK sağlamıştır. Katkısı olanları kutlamak gerekir ki Kürt ulusunun geleceği adına en iyi işlerden birine imza atmışlardır. Tabiki işler bununla bitmiyor ama ufak bir adımın, sembolik te olsa bir kutlamanın, adımın yol açtığı birlik deryasını da görmek gerekir. Bu bize umut vermiştir.

Buradan hareketle her Kürdün biraz daha derin düşünme zamanı şimdi! Ortak bayramları az olan bir ulusun bireyleri olarak böylesine önemli günlerde, yani Dil Bayramında, Newroz veya Halepçe katliamının yıldönümü etkinliklerine bütün gücümüz ile katılmalıyız. Kurumlarımızı bu etkinlikleri daha canlı, kapsamlı ve çok diyalekt ile kutlamaya zorlamalı ve teşvik etmeliyiz. Her ayin, diyalekt ve politik görüşü dil etkinlikleri münasebetleri ile biraraya getirmeliyiz ki ulusal birlikte hepimizin harcı olsun. Bu yağan yağmurdan derelerin ve denizlerin oluşması gibidir. Şüphesiz yerel yönetimlerimize, parça idarelerimize, medyamıza, halkımıza, aydın ve kurumlarımıza bu konuda önemli görevler düşüyor ki böylesi birlik kutlamalarına bütün bütün gücümüz ile destek verip, sel olup ulus deryası yaratmalıyız.

İyiki varsın Kürdistan Ulusal Kongresi!

Yazı daha önce Yeni Özgür Politika’da yayınlandı.