Kürtlerin 500 yıldır yerleşik olduğu Konya’da yedi kişilik bir aile kendi evlerinde katledildi ve katliamdan sonra evleri ateşe verildi.
Kürtler ve Konya’daki yerleşik Kürtler ‘devlet’in kardeşlik söylemini sorgulamak zorunda. Çünkü Kürtlerin milliyeti anıldığında hep ‘kardeş’ kelimesi ifade edildi.
Bir de Türkiye Cunhuriyeti’nin tarihinde Kürtlerin adı hep katliam kelimesi ile beraber anılmıştır. “Kürt kardeşlerimiz” sözünü ağızlarından düşürmeyen devlet ricali Kürtler için katliam emri vermekte hiç tereddüt etmedi.
Biz bu gerçekliği Seyit Rıza’yı idam etmek için olağanüstü bir çaba sarfeden ve bunu büyük bir gururla anlatan Ihsan Sabri Çağlayangil’den biliyoruz.
Biz bu gerçekliği 33 Kurşun’dan biliyoruz.
Biz bu gerçekliği Zilan Katliamı’ndan biliyoruz.
Değerli Yoldaşlar!
Biz artık Kürt adının Katliamla beraber anılmasını istemiyoruz.
Değerli Yoldaşlar!
Bütün bu zulmün nedeni Kürtlerin kendi diliyle konuşmak istemeleri.
Kendi dillerinde şarkılarını söylemek istemeleri.
Bunun bedeli neden bu kadar ağır oluyor?
Çünkü Türkiye’de demokrasiden, vicdandan, ahlaktan nasibini almamış faşist bir rejim var.
Çünkü “Kürt” kelimesini duyunca bütün akli melekelerini kaybeden tekçi bir devlet var.
Ama artık, Kürtler çok kolay biçimde katledilmemelidir!
Biz her Kürdü yeni katliamları durdurmak için mutlaka ama mutlaka tepkisini alanlarda göstermeye davet ediyoruz.
Tabi sadece Kürtleri değil, insanım diyen her insanı, demokratım diyen her insanı tepkisini alanlarda göstermeye davet ediyoruz.
Bunu mutlaka yapmalıyız. Çünkü hiç kimsenin birgün devletin bir katliamında katledilmiyeceğinin garantisi yoktur.
Değerli Yoldaşlar!
Biz PKAN olarak katliamı lanetliyor ve herkesi tepkisini göstermeye çağırıyoruz.
PLATFORMA KURDÊN ANATOLIYA NAVÎN