Diyanetin Duaları!
Türkiye, 72 uçak, top, tank, obüs ve bütün ölüm kusan ateşli silahları ile Efrîn halkı, çocukları ve hastahaneleri üzerine bomba yağdırırken insani bir dram ortaya çıkmıştı. Bu bombardımanda ayakları, elleri kopan; kum tanelerine dönen evlerinden geriye yalnız kalan çocuklar; ailesini kaybeden sekiz yaş altı çocuklardan en büyüğünün ondan ufak olanları teselli eden manzaraları gibi binlerce benzeri manzarayı unutmak mümkün değil… O zaman, Türkiye Diyanet İşleri Bakanlığı bir bildiri yayınlayarak, cami ve mescitlerde askerlerin muzaffer olması için dua eden mesajlar duymuştuk! Efrîn halkının geneli müslüman; peki bu din adamlarına ve Türkiye’ye ne zararı olmuştu? Ben en ufak bir zarar verdiklerini duymadım. Nasıl versinler ki, sahte sınırın öbür tarafında zaten akrabaları vardı… Tek suçları Kürt olmaları. Bu şu demek, inandıkları dine karşı günah işlemişlerdi, çünkü: Hucurut Süresinin 13. Ayeti: ’Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık…’ der. Buna göre Diyanet, ona bağlı kurumlar ve bu paralelde fetva verenler dinden çıkmış ve inandıkları dinin hükümlerine karşı gelmiştir.
Şimdi sıra Rojava’ya geldi ve yine aynı manzaralar! Kim ne derse desin, Rojava’ya saldırı, Kürtlere ve diğer halklara ateş yağdırmanın tek bir nedeni var: o da Kürt düşmanlığıdır! Bunun dışındaki bütün açıklamalar ve gerekçeler yalandır! DAİŞ, El-Nusra ve benzeri radikal grupların bütün vahşetine göz yuman, ona yardım eden ve onunla yaşamayı tehlike görmeyen bir anlayış, Kürt ile yaşamayı tahammül etmiyor ve sadece Kürt’ün ölüsünü istiyor! Peki bu konuda İslam ne diyor? Hucurat Suresinin 9. Ayetinde: ’Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. …’ Deniliyor. Tabi yaşananlar iki grup arasındaki bir savaş değil, bir tarafın diğerini yok etme saldırısıdır ama buna rağmen müslümanlara açık bir çağrı var. ’Haddini aşarsa’ ve ’aşan tarafa karşı savaşın’ gibi net buyruklar var. Peki hangi müslüman buna karşı tavır aldı? Rojava’daki manzaraları, müslüman anne ve babaların yakarışlarını; çocukların çığlıklarını, yanan vücutların, kopan el ve ayakları herkes gördü. Aşırı güç, insanlığa karşı yasak olan silahları kullanma, sivil ve askeri demeden herkesi öldürmeye kalkanlar için Diyanet’in dua etmesi, karşısındaki müslümanı yok etmeleri için dua etmesi bunların sahtekar olduğunun kanıtıdır. Bunlar dini siyaset, savaş ve kan akıtılmasına alet eden canavarlardır.
Yalan üzerine yaratılan sistem, bütün kurum ve araçları ile Kürt halkının nefes alan bütün hücrelerine saldırıyor. Bunun için Parlamentoyu, medyayı, sporu, dini, kültürü, insanları ve ne varsa hepsini sıraya dizmiş, asker selamı vermelerini ve militarist sistemin daha fazla kan akıtmasını istiyor. Yalanın en büyüğüde ’Rojava benim güvenliğimi tehdit ediyor!’ olanıdır. DAİŞ ve El-Nusra’nın tehdit etmediği güvenliği Kürtler ediyormuş! Yalana ve bahaneye bak! Aynı ayetin 11 süresinde: ’Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. … Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir.’ hükümünde karalamadan bahsediyor. Böylece ayet bunları açıkça ’zalim’ olarak görüyor. Peki bu anlayışın, Kürtlerin kafasını ’Allahu ekber!’ diyerek kesen DAİŞ anlayışından farkı var mı? Sivil, günahsız halka ateş yağdırılıyor, yol üzerinde durdurduğu arabalardaki siviller kurşuna diziliyor, esir aldıklarına ölünceye kadar işkence ediliyor. Sosyal medya üzerinden bununla ilgili onlarca video yayınlandı. Parti başkanı olan bir kadın kameralar önünde infaz ediliyor. Siz dua edenler, Diyanet ve diğer hocalar, dualarınız ile bu suçlara ortak olmuyor musunuz?
Oysa yer kürenin öbür tarafındaki Hıristiyan Papa, müslüman Kürtler ve diğer halkların selameti için dua ediyor. Bunu duyan müslüman Kürtler acaba ne düşünür? Onların yolunda gitmeye devam etmelerinde günaha girmezler mi? Herhalde siz dua edenler, hepiniz katilsiniz, diyeceklerdir!