Sosyal medya daha öncesinde de haber verme ve iletişim konusunda belirleyici bir güce sahipti fakat koronovis hastalığıyla (COVID-19) birlikte hayatımızın önemli bir parçası haline geldi.
Öyle ki bazen okul oldu çocuklarımıza, bazen de zoom üzerinden bir toplantı odasına dönüştü. Hatta haftada bir film izleme gurubumuz bile var. O derece
Hayatımızın bir çok alanında olmasa olmazı oldu bu platform.
Pandemiyle birlikte reelde yapılan eylemleri bile Soysal” meydanına” taşındı. Vakitli vakitsiz kendimizi kah bir hastag eyleminde bulduk bazen de bir zoom toplantısında… Uzun lafın kısası demem şu ki
Globalleşen bu yaşlı dünyamız, ışık hızıyla değişime uğramaktadır
Öğrenmek ve görmek istediğiniz her ne varsa bir parmak ucu kadar uzağımızdadır artık.
Bu çok sesli ” MEYDANIN ” kültüre dair zararı var mı? varsa eğer, ne derecedir? ayrıca tartışılması gereken bir husustur da.
Esasında sosyal medyaya dair bir kaç cümle yazacaktım ancak laf lafı doğurdu söz uzadıkça uzadı.
Halbuki söylemek istediğim şey şuydu sosyal medyanın ne denli birleştici güce sahip olduğunu.
Bir twitter odasını dinlerken Kürdleri bir kaç yerinden koparılmış tesbih tanelerine benzettim, acı doğurdu içim, ve sesiz isyana durdum onca zulme rağmen ayakta kalmalarına saygı duymanın yansıra, birleştirici güce sahip olan bu alanı kullanmalarının aciliyetinin kanaati oluştu ben de.
Özelikle aydınların bu “MEYDANDA” inisiyatif almaları gerektiğinin fikri zihnimde raksa durdu. Aydınlar fikirleriyle halka önaçıcı olmaya mecburdurlar çünkü.
. Değilse insan ne diye kendini aydın olarak tanımlasın ki! Aydın halkına karşı önaçıcı fikirleriyle fanus olursa ancak hakkıyla görevini yerine getirmiş olacaktır.
Ve aydın olarak kabul görecektir.
Ondan dolayı aydınlar bu platformu kah okula dönüştürmeli ve hata Kürd siyasetçileriyle beraber. Kah bir sohbet odasına dönültürmelidirler.
Çağımızın bir nimetti olan bu alanda hiç durmadan Kürdlerin birbiriyle dayanışmanın ne derece aciliyet arz ettiğini anlatılmalıdır.
Bana göre bu kıymetli alanı yabana atmamak lazım.
SİZCE?!