DÜNYAYI KADINA DAR ETTİNİZ / Perihan Yoğurtçu

İslam dinin de  kul (kişi) Allah’ın birliğini kabul ediyorum sözünü verdiği vakitten itibaren,  Allah’ın vahyini hayatının dünyasına almakla yükümlüdür artık.  Ve Bu bağlamda Allah’ın ilkelerini baz alarak kendi dünyasına çekidüzen vermesiyle birlikte yeryüzünde, canlı ve cansızın  huzuru için mücadele edeceğinin sözünü vermiş oluyor Allah’a. Ömrünün bitimine dek.
Allah’ın  vayini benimsediği halde hayatının merkezine alamıyorsa eğer söylem ve eylemiyle çelişmiş olur.   Allah kur’anın  bir çok yerinde münafıklığın(iki yüzlülüğün) insana yakışır olmadığının işaret etmektedir.
#######
İslam ülkelerinin  yaşamsalıklarına baktığımızda  güzel şeyler yazamıyoruz.  Çünkü İslam ülkelerin de fikir de Müslüman lakin eylemde islamın ilkelerini hayatının merkezine almaya  korkan bir Müslümanlık anlayışı hakimdir . Ve zaten
  görünen köye  kılavuz istemez ki. İslam ülkelerinin perişanlığı gözönünde.
####
Kur”anın meal ve tefsir  yorumlama biçimine baktığımızda tamamen eril  bir dilin hakim olduğunu görmekteyiz.
Meal ve tefsiri bu  anlayışla yorumlamalarındaki muradları ne idi bilemiyorum ancak islama hizmet etmediği apaçık . Bir defa İslamın özgürlükçü, sorgulayıcı ve ittiat anlayışını ret eden algıyı  ters düz edilmiş. ittiatçı ve sorgulamayan bir din anlayışı oluşturulmuştur.
Şunu buraya not edeyim  bu düşünceyi sadece ben burada yazmıyorum her ağzını açan kur’anın yorumlama anlayışından müzdariptir. Fakat harekete geçme noktasında herkes sus pus. İttiat kültürü iliklere işlemiş zira.
Meal ve tefsirin yorumlamaların da asırlar öncesinin anlayışıyla bugüne bakılarak çekimlenmiş.
Halbuki zaman değişiyor, insanlar değişiyor, algılar değişiyor.
Asırlar öncesinin  anlayışıyla  kur’anın  yorumlamak  ne derece doğrudur!
###₺₺₺
İnananlar  için bu bir handikaptır dünün bakış açısıyla bugün yorumlamak.  Alimlerin
araştırmalarına baktığınızda şunu görmekteyiz kendilerinden önceki müfesirlerin yorumları ve bakış açılarını günümüze aktarırken modda mod aktardıklarını görüyoruz sanırsınızki sorunlar aynı, zaman yerinde duruyor, algılar aynı.  böyle bir şey olabilir mi?
Bu ciddi bir meseledir. Bu sorun alimlerin önde duruyor ve hızla büyümektedir.  Son yıllarda vay efendim çocuklarımız gençlerimiz deist oldu, ateist oluyor feveranlarını görüyor ve biliyoruz. Bu bağlamda
Alimlerin bulunduğumuz çağı göz önünde bulundurularak sosyolojisi psikolojisi vs bütün bilim insanlarıyla istişare ederek  dünden bugüne eksikleri tamamlayarak yanlışlardan arındırılarak  bu sorunu bertaraf etmeleri ve bu manada  elini taşın altına koymaları elzem olmuştur.
Ve en önemlisi Kur”anın üzerinde gölge misali  duran eril üslubun da…!
####
Mesela islamda evlenme başlangıcın da erkeğin kadına  vermesi gereken mehir ayeti var, bu ayet ne derece uygulanıyor acaba? .
Aynı tahribatı cuma süresi  için de söyleyebiliriz
Kısmen bu algı bertaraf edilmiş görünüyor olsa da, genel anlamda bu anlayış ısrarla sürdürülmektedir. Camilere giriyorsunuz camiler bölümlere ayrılmış  erkeklere ayrılan bölüm caminin tamamı,  kılimasından, vantilatörüne her şey son model araçlar kullanılanılmaktadır. Ama kadınlara ayrılan yer kuytu merdiven altları. .. Neden çünkü kadınlar camiye gidemezmiş. Oysaki ki  Allah ayetin de
Ey insan diye  hitap eder, insan kim? Kadınlar insan değil mi?  Burada Allah’ın ayetine bir muhalefet anlayışı açığa çıktığının  umurlarında mı? Sanmıyorum, çünkü abilerin daha başka önemli dertleri var cennete bakire hurilerin hayalindeler.! Kadın ve çocuklarının haklarını koruyan İstanbul sözleşmesinin iptalinin peşindeler. Sapık zihniyetlerin bir tek dertleri var cennete huri. Kul hakkı kimin umurunda. Adamlar bastırılmış duygularını Allah’ın ayetlerini perde ederek gerçekleştirilmeye çalışıyor. Maalesef.
##₺₺₺₺₺₺
Lafı evirip çevirmenin gereği  yoktur, realist olalım. İnandığınız her ne olursa olsun hayata uygulaması yoksa pasifize olmaya & edilmeye mahkümdur
Şunu görmek lazımdır artık.
Çağımız bilgiye kolay ulaşılabilir bir çağıdır.
Alimlerin yükü ağırdır elbette. İmamı azam bu manada otoriteye ittiat etmemişti…
Şayet Allah’ın ilkelerini baz alarak bir yaşam isteniyorsa. Ve gençlerimizin ateist ve deist olacaklarından korkuluyorsa meal ve tefsirlerin gençlerimizin diliyle bir format atmanız lazım tıpkı bir computere format atar gibi gereksiz cümle yığınlarından arındırmalıdır. Kadın,  evrensel temel insan hakları ve yeni kuşağı yani z kuşağı dediğimiz gençlerimizi dikkate alarak meal ve tefsirleri gözden geçirilmesinin zamanı geldi ama geçmesine izin verilmemelidir ki gençlerimiz elden gidiyor feveranları olmasın.