Yerel Seçim Sonuçları!
AKP-MHP ittifakının devletin bütün imkanlarını kullanmasına rağmen yerel seçimlerde aldıkları sonuç şüphesiz bir yenilgidir.
Yerel seçimlerde ortaya çıkan tablo, iktidarın 17 yıllık ‘bizi artık kimse yenemez’ egosunu parçalamıştır. Hepimiz biliyoruz ki ‘vatan elden gidiyor‘ ‘ülkenin bekası‘ hezeyanı üzerinden yapılan oy devşirme kampanyaları, aslında kaybetme korkusunun agresif bir propaganda olarak meydanlara taşırılması idi.
Neredeyse bütün tv kanalları bunun için çalıştırıldı, bütün gazeteler birer propaganda aracına dönüştürüldü. Bir ‘gazeteci ordusu‘ ve birçok kurum adeta seferber edildi. Seçimler, belediyelere yönetici seçmekten çok ‘milletin ve devletin’ ölüm kalım meselesi olarak lanse edildi.
Gelinen noktada 31 mart’ın, sıradan bir yerel yönetim seçimi olmaktan çok iktidarın siyasi geleceğini belirleyen bir sonuca dönüştüğüne şahit olmaktayız.
Türkiye ittifakı çıkışı bu korkunun sonucudur. Sekiz yıldan sonra avukatların İmralı’ya gitmesine izin verilmesi de aynı manevranın sonucudur. Seçim meydanlarında halkı galeyana getirmek için kitleye idam ipi fırlatan Bahçeli’nin durup dururken ‘Öcalan avukatları ile görüşebilir’ demesi de aynı korkunun tezahürüdür.
Çünki İstanbul’da seçim sonuçlarını belirleyecek olan kürtlerdir. Bunu, hem en son yapılan kamuoyu araştırmaları ve hem de iktidarın kendi araştırma ve çalışmaları ortaya koymaktadır.
Birçok büyük şehirde AKP-MHP ikilisine kaybettiren HDP’nin seçim taktiği olmuştur. HDP’yi öteleyen, küçümseyen, itibarsızlaştıran iktidarın kibirli yaklaşımına, kürtler mütevazi ancak kararlı bir tutumla unutmayacakları bir ders vermiştir.
Hepimiz biliyoruz ki 23 Haziran’a kadar kürtlere karşı daha farklı bir dil kullanılacak. Kürt-Türk kardeşliği söylemi ısıtılıp yeniden kullanıma sokulacaktır. Hepimiz biliyoruz ki kürtlerin gönlünü hoş tutmak için bin türlü senaryo gündeme gelecektir. Ama hepimiz biliyoruz ki 24 Haziran’da nöbete gidecek olan yine Kürt Mehmet olacaktır.
Gelinen noktada gerçek şudur ki HDP’nin 23 Haziran’da da, kimsenin koltuk deyneği ve dolgu malzemesi olmadan halklarımız için demokratik bir geleceği yaratmanın hala mümkün olduğu inancıyla hareket edeceği ve bu tavrıyla hem halklarımıza ve hem de iktidara net bir mesaj vereceğidir.